Adam kadına şiddetli bir tokat savurdu, kadın yatağın üzerine düştü. Ama kalkıp o da adama saldırdı. Her ikisi de bütün gece içmişlerdi, kokain çekmişlerdi. Aslında ne yaptıklarının farkında bile değillerdi. Ama saç saça baş başa kavgaya tutuştular. Adam kadının boğazına ellerini geçirdi ve yatağa yatırdı. Bir yandan da olanca gücüyle sıkmaya başladı. Bıraktığında kadın cansızdı. Ama adam farkında değildi. Sehpanın başına gitti biraz daha kokain çekti, viski şişesini başına dikti, sonrasında sızıp kaldı. Şimdi bu olanları hatırlayınca dehşete kapıldı. Birini mi öldürmüştü? Mahvolmuştu. Sadece siyasi hayatı değil bütün hayatı mahvolmuştu. Şimdi ne bok yiyecekti. İyice ayılmıştı. Kadını bir kez daha yokladı, aynı, tepki yoktu. Nabzına baktı, nabız da yoktu. Panik içerisinde odada bir aşağı bir yukarı amaçsızca yürümeye başladı. Koltuğa çöktü, başını ellerinin arasına aldı. Bu işten nasıl sıyrılabilirdi? Sıyrılabilir miydi?
Dümbük, Türkçe konuşan Kıbrıs’lıların gerçek hayat hikayesidir. Dümbük, bilinen ve ezberletilen Kıbrıs tarihinden çok farklı, gösterilene değil, görülmesi gerekene ayna tutan bir kitaptır. Dümbük Türkçe konuşan Kıbrıs’lıların aslında ne kadar cahil, ne kadar bilinçsiz ve ne kadar korkak olduğunu anlatan bir kitaptır. Eğer Türkçe konuşan Kıbrıs’lılar TMT’nin baskılarına ve Rumca konuşan Kıbrıs’lılar da EOKA’nın baskılarına boyun eğmeyip, birbirlerini düşman bellemeseydiler, Kıbrıs adası ne işgal edilirdi, ne de bölünürdü.
Üniversite öğrencisi, 12 Eylül darbesinden hemen sonra evine gelen Jandarma ekibi tarafından kelepçelenerek Ankara’ya götürülmek üzere götürülür. Arabanın kaza yapması sonucu kaçan Yılmaz, yıllarca dağlarda, mağaralarda yaşam savaşı verir. Üniversite arkadaşı Zeynep ile irtibat kuran Yılmaz, Zeynep ve ailesinden çok destek görür. Zeynep ve annesi ile babası Yılmaz için seferber olurlar ve Yılmaz’ın suçsuzluğunu kanıtlamak için girişimlere başlarlar.
Yeşil Gözlü Beyaz Zambak romanının devamı niteliğindeki romanda, Murat ile Arzu’nun ortakları olan İngiliz çift Jeremy & Hannah Dawden profesyonel bir suikastçı tarafından yatak odalarında öldürülürler. Murat hem ortağı hem de dostu olan Jeremy Dawden’ın cinayetini aydınlatmak için yemin eder. Ancak olaylar çözdükçe dolanan bir hal alır. Sonuçta ortaya beklenmedik durumlar çıkar.
Kıbrıs’ın açıklarında balıkçıların ağlarına takılan esrarengiz bir kutu ile başlayan bir serüven. 650 yaşındaki kutu ile içinden çıkan 12000 yıllık altın heykelcik araştırmaya değer görülür. Kutuyu incelemek için alan genç sualtı arkeoloğu Devrim ve hocası olan İngiliz profesör Greenwood’un önderliğinde İtalyan karasularında ve uluslararası sularda yapılan arama çalışmaları sonucunda 1325 yılına ait kutunun geldiği yeri ve o yıllarda batan Fransa kralı III Edward’ın gemi batığını arama macerası sırasında yaşadıkları serüvenler. Sürükleyici, kolay okunan bir roman.
Liseyi bitirip çalışmak için ablasının yanına Bodrum’a gelen bir kızın, bir otelde çalışmaya başlamasıyla başlayan serüvenler dizisinde, otel sahibiyle, ölmek üzere bir otel müşterisinin emanet ettiği çanta ile başlayan kader ortaklığı. Kızın önlenemez yükselişi, ona bu yolu açan otel sahibi ile macera dolu geçen yıllar. Aldatma, ihanet, şiddet, alavere dalavere değil, insanlık, yardımseverlik, hoşgörü, güven, sevgi zemininde geçen sürükleyici bir roman.
1992 Yılında Kıbrıs’tan ayrılıp Türkiye’ye gelişimle başlayan süreçte yaşadıklarımı kaleme aldığım ilk anı romanımdır. Hayatın içinde olan inişler, çıkışlar, yaşanılan zorluklar, verilen yaşam mücadelesi, iyi ve hoş zamanlar, kötü ve ümitsiz zamanlar. İnsanlıklar ve gayri insanlıklar. Kısacası bir insanın tecrübe edebileceği her türlü acı ve tatlı olayları, yaşanmışlıkları kaleme aldığım romanım.
1992 Yılında Kıbrıs’tan ayrılıp Türkiye’ye gelişimle başlayan süreçte yaşadıklarımı kaleme aldığım ilk anı romanımdır. Hayatın içinde olan inişler, çıkışlar, yaşanılan zorluklar, verilen yaşam mücadelesi, iyi ve hoş zamanlar, kötü ve ümitsiz zamanlar. İnsanlıklar ve gayri insanlıklar. Kısacası bir insanın tecrübe edebileceği her türlü acı ve tatlı olayları, yaşanmışlıkları kaleme aldığım romanım.
Natürmort çalışma 60 x 80 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2023
Bundan Ben de İstiyorumEski istanbuldan bir enstantane 50 x 70 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2017
Bundan Ben de İstiyorumÇay içen ihtiyar adam. 50 x 70 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb) . Yapım yılı 2016 satış fiyatı
Bundan Ben de İstiyorumAnnesinin koynunda bebek 50 x 70 cm. Ebatlarında tuval üstü yağlı boya yapım yılı 2022
Bundan Ben de İstiyorumYaşlı kadın portresi 50 x 35 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2017 satış fiyatı
Bundan Ben de İstiyorumBağdaş kurmuş kadın 50 x 70 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2018
Bundan Ben de İstiyorumSosyalist ihtiyar adam. 50 x 35 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2016 (çerçeveli)
Bundan Ben de İstiyorumGöl kenarında ev 50 x 70 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2020
Bundan Ben de İstiyorumDinlenen hamal. 40 x 80 cm. Ebatlarında tuval üstüne yağlı boya (tüyb). Yapım yılı 2016 satış fiyatı
Bundan Ben de İstiyorumUzun zaman hobi olarak sürdürdüğü yağlı boya resim yapma uğraşına daha profesyonelce yaklaşarak kendini resim yapmaya vermiştir. Tabloları Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya ve Kıbrıs gibi ülkelere satılmıştır. 2023 Yılında yakın çevresinin teşvikiyle roman yazmaya başlayan İlker Özkunt’un kısa bir zaman diliminde beş tane romanı yayınlanmıştır. İlker Özkunt evli ve iki çocuk sahibidir. İngilizce bilmektedir. Akçay-Edremit / Balıkesir’de yaşamaktadır.
Adam kadına şiddetli bir tokat savurdu, kadın yatağın üzerine düştü. Ama kalkıp o da adama saldırdı. Her ikisi de bütün gece içmişlerdi, kokain çekmişlerdi. Aslında ne yaptıklarının farkında bile değillerdi. Ama saç saça baş başa kavgaya tutuştular. Adam kadının boğazına ellerini geçirdi ve yatağa yatırdı. Bir yandan da olanca gücüyle sıkmaya başladı. Bıraktığında kadın cansızdı. Ama adam farkında değildi. Sehpanın başına gitti biraz daha kokain çekti, viski şişesini başına dikti, sonrasında sızıp kaldı. Şimdi bu olanları hatırlayınca dehşete kapıldı. Birini mi öldürmüştü? Mahvolmuştu. Sadece siyasi hayatı değil bütün hayatı mahvolmuştu. Şimdi ne bok yiyecekti. İyice ayılmıştı. Kadını bir kez daha yokladı, aynı, tepki yoktu. Nabzına baktı, nabız da yoktu. Panik içerisinde odada bir aşağı bir yukarı amaçsızca yürümeye başladı. Koltuğa çöktü, başını ellerinin arasına aldı. Bu işten nasıl sıyrılabilirdi? Sıyrılabilir miydi?